doğrultu
-
Aralarındaki mesafe referans alınmadan bir noktanın diğerine göre konumu.
İngilizce senseFransızca sens, mAlmanca Richtung, f
- Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol.
-
Katman, fay aynası, yapraklanma, dilinim gibi düzlemsel eğimli bir jeolojik ögenin yatay düzlem ile olan arakesiti.
İngilizce strike; strike lineFransızca direction, fAlmanca Streichen, n
-
Belirli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol
İngilizce spatial direction; vector direction; directionFransızca direction, fAlmanca Richtung, f
- Ölçeklenerek ve ötelenerek üst üste çakıştırılabilen ve ortak uç noktaları olan vektörlerin ortak özelliği.